BELEDİYELERDE HALKIN ŞEFFAFLIK VE DENETİM HAKKI

Herkesin bildiği gibi, belediyelerimizin mali durumu ve harcamaları, doğrudan biz halkın vergileriyle finanse ediliyor. Dolayısıyla, belediyelerin mali durumu, borçları ve borçların nedenleri konusunda şeffaflık sağlanması her bir vatandaşın hakkıdır.

   Son yerel seçimlerde belediyeyi başka partilerden devralan başkanlar, belediyelerdeki borç miktarlarını pankartlarla halka ilan etti. Doğru bulduğum ve desteklediğim bir uygulama oldu bu. Ancak, aynı parti içinden başkan değişimi olan belediyelerde bu uygulama yapılmadı ne yazık ki. Oysa seçimlerde kazandığı tüm belediyelerin borçlarına dair halkı bilgilendirmek, partilerin itibarını ve güvenilirliğini artıracak bir davranış olurdu. Üstelik bunun sadece başka partilerden devralınan belediyelerde yapılmış olması, şeffaflık açısından elbette ciddi bir haksızlık yaratıyor. Hangi partiden olursa olsun, tüm belediyelerin mali durumlarının, halkın bilgisine sunulması gerekir. Çünkü bu bütçeler, hepimizin bildiği üzere belediye başkanlarının değil, halkın bütçeleridir.

   Belediyelerin mali denetim süreçlerinin, özenle ve objektif bir şekilde işletilmesi gerekiyor. Zira birçok belediyeye dair duyduğumuz borç toplamları olağanüstü seviyelerde. Bu nedenle, belediyeler ile bağlı şirketlerinin iş ve işlemlerinin kapsamlı ve sistematik bir şekilde denetlenmesinin şart olduğu, ortaya çıkan borç miktarlarından da anlaşılıyor. Bu denetimleri gerçekleştirecek olan denetim komisyonlarının yetkileri genişletilmeli, çalışmalarına dair ihtiyaç duyacakları her türlü bilgi ve belgenin sınırlı süre içerisinde, tam ve doğru olarak komisyona sunulması konusunda hiçbir aksaklık yaşanmamalıdır.

   Yıllık olarak hazırlanan denetim raporlarının, geniş katılımlı halk toplantılarında ve yine komisyon tarafından, toplumla paylaşılmasının da zorunluluk haline getirilmesi gerekir. Bu toplantılarda halk, raporları inceleyebilir ve sorularını da doğrudan denetim komisyonuna yöneltebilir. Bu tür bir uygulama, halkın belediye yönetimlerine olan güvenini artıracak, belediyelerin mali durumunun daha şeffaf bir şekilde izlenmesini sağlayacak ve iş görenler üzerinde önemli bir öz denetimi de beraberinde getirecektir.

   Ayrıca, belediye başkanlarının ve ailelerinin servetlerindeki artı veya eksi yöndeki gelişmelerin de düzenli periyotlarla kamuoyuyla paylaşılması gerekir. Bu, şeffaflık ve hesap verebilirlik açısından önemli bir adım olacaktır.

    Pek çok belediye başkanının sık sık ‘birlikte yöneteceğiz’ söylemlerinde bulunduklarını ve zaman zaman küçük çaplı halk toplantıları düzenlediklerini görüyoruz. Ancak, bu söylemlerin popülizmden öte geçerek, samimi olması ve halkın gerçekten yönetime etkin katılımının sağlanması için, yine halkın mali süreçlerde de bilgi ve etki sahibi olması gerekir. Gerçek katılım, sadece sembolik toplantılarla sınırlı kalmamalı, halkın bütçe ve harcamalar üzerinde doğrudan bilgi ve söz hakkı olmalıdır.

    Denetim mekanizmalarının amacının, sadece hataları ve usulsüzlükleri ortaya çıkarmak değil, aynı zamanda işini doğru yapan kişi ve kurumları takdir etmek olduğunu da özellikle vurgulamak gerektiğini düşünüyorum. Bu süreçlerin, denetlenen kişi veya kurumlar açısından bir suçlama unsuru değil, dürüst çalışmanın ödüllendirilmesi olarak görülmesi gerekir.

   Ayrıca, bu süreçlerin başarıyla uygulanabilmesi için, yerel yönetimlerin ve halkın sürekli bilgilendirilmesi ve çeşitli eğitimler düzenlenmesi önemlidir. Denetim süreçleri ve mali raporların anlaşılır ve erişilebilir olması, halkın bu bilgileri etkin bir şekilde değerlendirebilmesini sağlayacaktır. Şeffaflık ve hesap verebilirlik kültürünün yerleşmesi için bu tür bilgilendirme ve eğitim çalışmaları gerçekleştirilmeli ve düzenli olarak sürdürülmelidir.

   Özetlemek gerekirse, sağlam ve şeffaf bir resmi altyapının oluşturulması, halkın desteği ve katılımı ile bu süreçlerin başarıya ulaşması mümkündür. Halkın temsilcilerinin de bu süreçlerde yer almasının aynı zamanda demokratik katılımı, yönetişim kavramının anlamlı hale gelmesini ve güveni artıracağı da elbette muhakkaktır.

   Gelin, belediyelerimizin mali durumunu hep birlikte izleyelim ve şeffaflık adına güçlü bir adım atalım! Belediyelerimizin mali durumunu, harcamalarını, borçlarını ve bu borçların nedenlerini bilmek, her birimizin hakkı. Bu konuda hep birlikte sesimizi duyurmalı ve gerçek anlamda şeffaf bir yönetimi talep etmeliyiz. Çünkü şeffaflık, güçlü bir demokrasinin de temel taşıdır!

Güzel günlerde görüşmek dileğiyle…