GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE KARAKEÇİLİ AŞİRETİ
- Murat AKDENİZ
- 30 May 2024
- 3 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 21 Haz 2024

Bugün sizlere aşiretimizin, yani Karakeçili aşiretinin, Türk tarihinin derinliklerinden günümüze kadar uzanan, vatanseverlik duyguları ve mücadele anlayışı ile öne çıkan hikayesini anlatmak istiyorum. Bu aşiret, yalnızca Anadolu kapılarının Türk'lere açılmasında ya da Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunda değil, Cumhuriyetimizin temellerinde de önemli bir yere sahiptir. Haydi, Karakeçili aşiretinin büyüleyici tarihine birlikte göz atalım.
Karakeçili aşireti, Oğuz Türklerinin Kayı boyuna mensup bir Türkmen aşiretidir. Aşiretimizin kökenleri Orta Asya'nın bozkırlarından ve Altay dağlarından gelir. Yörükler olarak bilinen bizler, geçmişte göçebe yaşam tarzını benimsemiş, doğayla iç içe, özgür ruhlu yaşayan Türk topluluklarıyız. Karakeçili aşireti de bu yörük kültürünü yaşatan, günümüzde bu yaşam biçimini sürdürenleri az sayıda kalmış olsa da Anadolu coğrafyasına yayılmış tüm yörükler olarak, temel değerlerini i yaygın biçimde koruyan Türkmen aşiretidir.
Osmanlı İmparatorluğu'nu kuran Osman Bey'in, Kayı boyuna ve Karakeçili aşiretine mensup olduğu elbette bilinen bir tarihsel gerçekliktir. Osman Bey ve aşireti Karakeçililer, küçük bir beylikten dev bir imparatorluk kurarak tarihe adlarını altın harflerle yazdırdı. Karakeçili aşiretinin Osmanlı'nın kuruluşundaki rolü, bu büyük imparatorluğun başarısının ardındaki güçlerden biridir. (Üstelik zaman içerisinde bazı haksızlıklara uğramışlardır ve onları da zaman içinde anlatmaya çalışacağım)
Karakeçili aşireti, tarih boyunca vatanseverlik ve bağımsızlık duygularıyla tanındı. Osmanlı İmparatorluğu'nun zor dönemlerinde, vatan savunmasında her zaman ön saflarda yer aldı yörükler. Yüreklerinde vatan sevgisi taşıyan Karakeçili yörükleri, her zaman milletimizin bağımsızlığı için mücadele etti. Bu özverili duruş, günümüzde biz torunlarına da ilham veriyor. Zira, damarlarımızda atalarımızın özgürlük ateşiyle yanan kanları akmaya devam ediyor.
Mustafa Kemal Atatürk, Sarıkeçili aşiretine mensup bir Yörük olarak, yörüklerin ve Türkmen aşiretlerinin önemini sıklıkla vurgulamıştır. Atatürk, yörüklerin vatan sevgisini ve bağımsızlık mücadelesindeki kararlılıklarını överek, onların Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundaki rolünü farklı konuşmalarında dile getirmiştir.
Atatürk'ün yörüklere dair sözleri, yörüklerin milli mücadeledeki önemini en güzel şekilde özetliyor:
"Arkadaşlar, göçebe Türkmenler, Yörükler bu ülkenin öz sahipleridir. Onlar, bu vatanın topraklarını en fazla savunan, bağımsızlık mücadelesini en fazla göğüsleyen unsurlardır."
Bir başka söz:
“Arkadaşlar! Gidip, Toros Dağları'na bakınız, eğer orada bir tek Yörük çadırı görürseniz ve o çadırda bir duman tütüyorsa, şunu çok iyi biliniz ki bu dünyada hiçbir güç ve kuvvet asla bizi yenemez.”

Bu sözler, yörüklerin ve Türkmen aşiretlerinin Atatürk için ne kadar değerli olduğunu ve Cumhuriyetimizin temellerindeki yerlerini açıkça gösteriyor.
Günümüzdeki sokak jargonunda ‘Baş tacısın’ tabirinin yaygın şekilde kullanıldığına çoğunuz tanık olmuşsunuzdur. İşte yörükler için ‘Kadın’ tarih boyunca ‘Baş tacı’ olmuştur. Zira, Karakeçili aşiretinde ve aşiret geleneklerinde, kadınların yeri ve önemi her zaman büyük olmuştur. (Bu konuda da ayrıca bir yazı yazacağım) Yörükler, kadınların gücüne ve kararlılığına her zaman inanmıştır. Kadınlar hem aile hayatında hem de toplum içinde önemli roller üstlenmişlerdir. Yörük kadınları, sadece cephede savaşan değil, aynı zamanda gerektiğinde cepheye mermi taşıyan, gerektiğinde ellerine silah alarak bağımsızlık mücadelesine katılan, gerektiğinde de çocuklarına vatan sevgisini aşılayan fedakâr bireylerdir. Onların bu güçlü duruşu, Cumhuriyetimizin temellerinde de kendini gösteriyor. Bugün de Karakeçili kadınları, ülkesine, cumhuriyetine ve anayasasına sahip çıkmakta, Atatürk'ün mirasına bağlılıklarını sürdürmektedir.
Biz yörükler, son derece demokrat insanlarız. Bunda hiç kuşku yok. Toplumu oluşturan tüm bireylerin kökenlerine ve kimliklerine büyük saygı duyarız. Bizim için en önemli kriter, vatan ve Atatürk sevgisidir. Herkesin farklı köken ve kimliklere sahip olabileceğini biliriz ve bu farklılıklara saygı gösterir, samimi duygularla severiz. Ancak, vatanımıza, Atatürk değerlerine ve o değerlerin anlam bulduğu, dolayısı ile devletin temellerini oluşturan anayasaya olan bağlılığımız, bizim vazgeçilmezlerimizdir!
Karakeçili aşireti, Türk tarihinin derinliklerinden günümüze kadar gelen, vatanseverlik ve Atatürkçülük duygularıyla her zaman örnek olmuştur. Malazgirt'te Anadolu kapılarının açılmasında, Osmanlı İmparatorluğu'nun kuruluşunda, Türkiye Cumhuriyeti'nin şekillenmesinde ve bugün de milli ve demokratik değerlerimizin korunmasında yadsınamaz bir role sahiptir.
Ben de ve ‘gururla’ Karakeçili aşiretine mensup bir Yörük olarak, şunu gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki: Biz Karakeçili yörükleri var olduğumuz sürece, Cumhuriyetimizden, demokrasimizden, Atatürk değerlerinden, ve o değerlerimizi ifade eden anayasa hükümlerinden asla taviz vermeyeceğiz. Tarihin derinliklerinden gelen ve atalarımızın ruhundan aldığımız kararlılıkla, bu değerlerimizi sarsılmaz bir inanç doğrultusunda yaşatmaya devam edeceğiz! Yörükler, özgürlük ve bağımsızlık temelindeki ruhlarını oluşturan değerleri, bu topraklarda sonsuza dek yaşayamaya devam edecekler. Zira, ne Sultan Alpaslan, ne Osman Gazi, ne Mustafa Kemal ATATÜRK ve ne de sayısız Şehit ve Gazi, bu toprakları, masa başında değil, savaş meydanlarında vatan yaptı bizlere!!!
Güzel günlerde görüşmek dileğiyle...
تعليقات