top of page

RUHUN KELİMELERLE AHENKLİ DANSI: ŞİİR

  • Murat AKDENİZ
  • 11 Haz 2024
  • 4 dakikada okunur

Güncelleme tarihi: 21 Haz 2024



 

Herkese merhaba! Bugün sizlerle şiir üzerine biraz sohbet etmek istiyorum. Şiirin, hepimizin hayatında farklı bir yeri var elbette ve bu yer, zaman zaman değişir, büyür, derinleşir. Ben de size şiire dair yaşanmışlıklarımdan ve düşüncelerimden bahsedeyim dedim. Buyurunuz!

 

Şiir, insanlık tarihinin en eski sanat formlarından biri. Antik dönemlerden beri insanlar duygularını, düşüncelerini, yaşadıklarını şiirle anlatmışlar. Homeros'un "İlyada"(Bu kitabı, okumak isteyen bir arkadaşıma bu hafta hediye edeceğim) ve "Odysseia" destanlarından Sappho'nun lirik şiirlerine kadar, şiir her zaman insanların duygularını ifade etmenin en güçlü yollarından biri olmuştur. Shakespeare'in soneleri, Nazım Hikmet'in özgürlüğe ve insanlık aşkına olan inancı, Pablo Neruda'nın aşk şiirleri... Hepsi bize derin duygular ve etkileyici dizeler bırakmış.



 

Ama ben, şiirin sadece tanınmış şairlerin tekelinde olmadığını düşünüyorum. Amatör şairlerin şiirleri de en az profesyonel olanlar kadar samimi ve içten olabilir. Benim için özellikle ortaokul yıllarımda başlayan şiir tutkum, ilk gençlik yıllarımdaki bir kitap üzerinden, daha güçlü bir bağa evrilmişti. 1997 Yılında bir arkadaşım, amatör şairlerin şiirlerinden oluşan bir kitap hediye etmişti. İçindeki pek çok şiirden etkilendiğim o kitapta "Karagözlüm" isimli bir dörtlük vardı. Okuduğumda o kadar çok hoşuma gitmişti ki, daktilomla yazıp çerçeveleterek odamın duvarına asmıştım. O dörtlük yıllarca odamın duvarında asılı kaldı. Uzun yıllardır da kardeşimin odasının duvarında asılı durmaya devam ediyor.

 

"Karagözlüm, ağlama sakın,

Göz yaşların hançer olur, kalbime batar.

Bak, sabahın olması artık pek yakın,

Birazdan güneş doğar, seni ayıplar."

 

İlginç bir şekilde etkilemişti bu dörtlük beni. İşte amatör bir şairin yazdığı bir dize, hayatımda böyle bir yer edindi.

 

Şiir sevgim iş yaşamımda da devam etti. Denetim sorumluluğunu üstlendiğim yıllar boyunca, Karşıyaka Belediyesinin şantiyesindeki ofisimde de A4 kağıdına aldığım çıktıyla, bir dörtlük asmıştım duvara;

 

"Basit yaşayacaksın, basit.

Sanki bir gün yaşamın sona erecekmiş gibi basit.

Çay, simit ve peynirle..."

 

Bu dörtlük de, yaşamın olağan akışı içerisinde zaman zaman farklı heveslere meyletmek yerine, hayatın gerçek güzelliği olan, 'sadeliğin' kıymetini bilmeyi hatırlattı daima. Dahası, işten ayrıldıktan iki yıl kadar sonra, aynı ofiste çalışmaya devam eden arkadaşlarımı ziyarete gittiğimde, bu şiirin hâlâ duvarda asılı olduğunu görmek beni çok mutlu etti. Minnettarım!

 

Farklı dönemlerdeki şiirlerin ve şairlerin, yaşamlarımızda nasıl izler bırakabileceğini düşünmek ilginç geliyor bana. Örneğin, William Wordsworth'un doğa şiirleri, doğanın güzelliklerine dair farkındalığımızı arttırıyor. "Nergisler" şiirinde şöyle diyor Wordsworth:

 

"Bir bulut gibi yalnız dolaşıyordum

Vadiler ve tepeler üzerinde süzülen,

Birden bir kalabalık gördüm,

Altın rengi nergislerden bir ordu."

 

Wordsworth'ün doğaya olan bu hayranlığı, bize doğanın güzelliklerini hatırlatır. Aynı şekilde, Nazım Hikmet'in özgürlük ve insanlık aşkı, şiirlerinde derin bir iz bırakır. Ezbere bildiğim, hem şiir hem şarkı olarak, okumak ve söylemekten mutluluk duyduğum "Karlı Kayın Ormanı" şiirinde şu dizelerle seslenir:

 

"Karlı kayın ormanında

Yürüyorum geceleyin

Efkârlıyım efkârlıyım

Elini ver nerde elin?"

 

Bu dizeler, zorluklarla dolu hayat yolculuğunu ve içsel yalnızlığı derin bir şekilde ifade eder.

 

Amatör şairlerin şiirlerinde de benzer bir samimiyet ve içtenlik bulabiliriz. Onların yazdığı dizeler, profesyonel şairlerden hiçbir eksiği olmayan duygusal yoğunluklar taşıyabilir. Kendi şiir yazma deneyimlerimden de bahsetmek isterim. Gençliğimde yazdığım şiirler elbette iddiasız ve amatör düzeydeydi, ama onlar benim duygularımı en saf haliyle yansıtan ifadelerdi. Tıpkı, hemen herkesin yazdıkları gibi!

 

Adnan Yücel'in "Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek" şiiri de benim için çok anlamlı ve özel bir yere sahip. Yücel'in bu şiirinde, sevginin, aşkın ve sarsılmaz bir mücadelenin, yeryüzünü güzelleştiren, dönüştüren gücünü çok derin bir şekilde hissetmemek pek mümkün değil:

 

"Aşksız ve paramparçaydı yaşam

Bir inancın yüceliğinde buldum seni

Bir kavganın güzelliğinde sevdim.

Bitmedi daha sürüyor o kavga

Ve sürecek

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!"

 

Bu dizelerdeki mücadele, sevgi ve kararlılık, insanlık için verilen her türlü çabanın ne kadar değerli olduğunu hatırlatır bana.

 

Şiir, sadece profesyonel şairler tarafından değil, hepimiz tarafından yazılabilir. Şiir okumak ve yazmak, düşüncelerimizi, duygularımızı ve yaşadıklarımızı ifade etmenin en güzel yollarından biridir. Haddim olmamakla birlikte, 'Naçizane' önerim, eğer bugüne kadar kayıtsız kaldıysanız, siz de şiirle olan bağınızı keşfedin. Bir şiir kitabı alın, ya da kendi dizelerinizi yazmaya başlayın. Kim bilir, belki sizin şiiriniz de bir gün birinin hayatında önemli bir yer edinir!

 

Son olarak, şiirin gücünü vurgulayan, önemsediğim bir örnekle bitirmek istiyorum. Namık Kemal, "Vatan Mersiyesi" adlı şiirinde şöyle der:

 

"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,

Yoğ imiş kurtaracak bahtı kara maderini."

 

Bu dizeler, 'Mader' kelimesi ile 'Anne' olarak betimlenen vatanın, zor durumunu ve kurtuluşun imkânsızlığını ifade eder. Ancak Mustafa Kemal Atatürk, bu dizelere şu muhteşem cevabı verir:

 

"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,

Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."

 

Bu cevap, vatanın mutlaka kurtulacağına dair inancı ve kararlılığı güçlü bir şekilde vurgular. Şiir, işte bu kadar güçlü bir iletişim aracı da olabilir. Hem duyguları ifade eder, hem de mücadeleye ilham verir.


Belki önümüzdeki günlerde, bir Şiir Gecesi düzenleriz. Katılımcılar gecenin ilk bölümünde kendi şiirlerini, ikinci bölümünde ise sevdikleri şairlerin şiirlerini okuyarak, hepimizi şiirin büyülü dünyasında, benzersiz bir yolculuğa çıkarır. Üstelik, böyle bir geceyi, özellikle öğrenci arkadaşlarımıza burs sağlayan bir dernekte gerçekleştirmek ve gecenin gelirini, derneğin burs fonuna aktarmak da daha anlamlı bir sonuca ulaşmamızı sağlayabilir. Bu tür bir amaçla ve hiçbir politik maksat gütmeden faaliyet gösteren herhangi bir derneğin düzenleyeceği bir şiir gecesine, ben de seve seve katılır ve iki bölümde de birer şiir okuyabilirim.

 

Bugünlük bu kadar. Şiir dolu bir yaşamınız olsun.


Güzel günlerde görüşmek dileği ile...

 

Commentaires


IMG_3108.jpg

Selam!

Hoşgeldin arkadaşım. Sen gelene kadar buralar hep dutluktu. Ancak gelişinle, lebiderya oldu. Neden mi? İnsan yazdıklarının bir okuyanı olsun istiyor. Eğer kendine değilse yazdıkları! Ve sen burada şu an bu satırları okuyorsan ne mutlu bana. 

Let the posts
come to you.

Thanks for submitting!

  • Facebook
  • Instagram
  • Twitter
  • Pinterest
bottom of page