SICAK YAZ GÜNLERİ YAKLAŞIYOR, CAN DOSTLARIMIZ UZANACAK DOST ELİNİ BEKLİYOR

İlkbaharı geride bırakmakta olduğumuz bugünlerde bir yandan da yaz aylarını karşılamaya hazırlanıyoruz. İmkânı olanlar, yaz için tatil planlarını çoktan yapmış durumdalar. Kimi bir tatil beldesine, kimi memleketine gidecek. Özellikle büyükşehirlerde kısmi bir boşalma olacak. Bol bol tatil fotoğrafları göreceğiz sosyal medya hesaplarında. Şimdiden keyifli olsun!

   Ancak sıcak yaz günlerinin mağdurları da var elbette. “Ağzı var, dili yok” dediğimiz, “Can dostlarımız” olarak tanımladığımız, sokak hayvanları… Onlar oldukları yerlerde, sokaklarda yaşam mücadelesi vermeye, bir parça yiyecek, bir yudum su aramaya devam edecekler. İyi yürekli mahalle sakinleri ellerini uzatacak yine. Kimi satın alacağı mamaları pay edecek, kimi evindeki bir kaba dolduracağı suyu koyacak, sokağının uygun bir köşesine.

Sokaklar, birçok hayvan için hem sığınak hem de zorluklarla dolu bir yaşam alanıdır. Sokak hayvanlarının, özellikle köpeklerin ve kedilerin, yiyecek bulma, barınma, sağlık sorunları ve insanlarla olan etkileşimleri gibi bir dizi zorlukla karşı karşıya olduklarını görüyoruz. Bu zorluklar, hayvanların refahını tehdit ederken, bazen toplumun sağlığı ve güvenliği için de endişe kaynakları oluşturabiliyor.

Zorluklar Nelerdir?

Sokak hayvanları için en büyük zorluklardan birinin, düzenli ve sağlıklı beslenme kaynaklarına erişim eksikliği olduğunu söylemek yerinde olacaktır. Yiyecek bulma mücadelesi, hayvanların sağlığını olumsuz etkileyebilir ve onları hastalıklara daha yatkın hale getirebilir. Ayrıca, aşırı sıcak hava koşulları, trafik kazaları ve insanların kötü muameleleri gibi tehlikeler bu yaz da hayvanların günlük yaşamlarını tehdit etmeye devam edecek.

Belediyelerin Rolü ve Potansiyel Projeler

Belediyelerin, sokak hayvanlarının karşılaştığı zorluklara çözüm bulmak için önemli bir rol oynadıkları muhakkak. Ancak elbette yeterli değil. Zira, özellikle bu canların popülasyonundaki hızlı artış, bir hevesle eve alınan kedilerin ya da köpeklerin, sokağa terk edilmesi gibi durumlar, sağlanması hedeflenen faydayı güçleştiriyor. Belediyelerin hayvan refahını iyileştirmek için uygulayabileceği projelere dair, bazılarını aday adaylığı sürecinde CHP Genel Merkezine de teslim ettiğim projelerden bir kısmını, katkı sunabilmesi umuduyla, burada da paylaşmakta yarar görüyorum.

• Beslenme İstasyonları: Sokak hayvanları için düzenli yiyecek ve su kaynakları sağlayan beslenme istasyonları kurulabilir.

• Sağlık Hizmetleri: Sokaklarda kötü koşullarda yaşayan bu can dostlarımızın popülasyonunun insani yöntemlerle kontrol altında tutulması amacıyla, kısırlaştırma ve aşılama programları gibi sağlık hizmetlerinin, etkinliğinin artırılarak devam ettirilmesi, hayvan nüfusunun kontrol altında tutulmasına ve hastalıkların yayılmasının önlenmesine yardımcı olabilir.

• Eğitim ve Farkındalık: Toplumu bilinçlendirme kampanyaları, olumsuz bakış açısına sahip insanların sokak hayvanlarına karşı tutumlarını iyileştirebilir.

Uzman Köpek Eğitmeni İstihdamı

Sokak hayvanları arasında zaman zaman davranış bozukluğu gösteren köpeklerin rehabilitasyonu, belediyelerin üzerinde durması gereken önemli konulardan biri elbette. Bu sorunu ele almak için, belediyelerin veteriner işleri müdürlüğü bünyesinde uzman köpek eğitmenleri istihdam edilmelidir. Bu, can dostlarımızın uyumunu sağlamak ve onları topluma kazandırmak amacıyla, belediyelerin veteriner işleri müdürlüğü bünyesinde uzman köpek eğitmenleri istihdam etmek ve bu sayede sokakta yaşayan köpeklerin rehabilitasyonunu sağlamaya çalışmak faydalı ve dostane bir yaklaşım olacaktır. 

   Bu çalışmada başarı oranı muhtemelen çok yüksek olmayacaktır. Ancak meşhur “Deniz yıldızı” örneğinde olduğu gibi, rehabilitasyonunda başarı elde edilecek her köpek, belki de kurtarılmış bir can olacaktır.

Bilgisayarlı Takip Sistemi

   Belediyelerin veteriner işleri bünyesinde yürütülebilecek bir diğer yenilikçi proje, hayvan severlerin, tedavi altındaki sokak hayvanlarının durumlarını anlık olarak takip edebilmelerini sağlayan bir bilgisayarlı takip sisteminin hayata geçirilmesidir. Bu sistem, şeffaflığı artırarak, hayvan severlerin ve gönüllülerin, can dostlarımızın iyileşme süreçlerine dair güncel bilgilere kolayca erişmelerine imkân tanıyacaktır. Hayvan severlerimizin, belediyelerin veteriner işleri müdürlüğünde tedavi gören sokak hayvanlarımızın sağlık durumlarını ve iyileşme süreçlerini anlık olarak takip edebilmeleri için, bilgisayarlı takip sistemi projesini büyük bir titizlikle hayata geçirmeleri yerinde olacaktır. Bu sistem sayesinde, her bir hayvanın tedavi aşamaları, sağlık raporları ve iyileşme oranları gibi kritik bilgiler, şeffaf bir şekilde paylaşılmalı ve hayvan severlerlerin bilgi sahibi olmaları sağlanmalıdır. Bu sayede, toplumun hayvan refahına olan katkısı ve ilgisi de pekiştirilecek, aynı zamanda belediyelerin hayvanlar üzerindeki olumlu etkisi gözler önüne serilecektir.

Hayvan Rehabilitasyon Merkezi ve Doğal Yaşam Alanı Projesi

   Can dostlarımızın daha sağlıklı koşullarda ve ihtiyaçlarının azami ölçüde karşılanarak doğal ortamda yaşamalarına imkân sunmak amacıyla, Bafra Belediyesi tarafından geliştirilen Hayvan Rehabilitasyon Merkezi ve Doğal Yaşam Alanı projesinin ve benzeri başarılı projelerin incelenmesi de konuya dair ufuk açıcı olacaktır. Zira, modern, gelişmiş, yüksek kapasiteli ve sokak hayvanlarına doğal ortam sunan, eğitim ve rehabilitasyonlarının gerçekleştirileceği, yeni nesil olarak adlandırabileceğimiz barınakların oluşturulması, ciddi katılar sunacaktır. Bu barınakların çalışmalarında gönüllü gruplarının da etkinliğinin sağlanması, başarı oranını ayrıca yükseltecektir.

Yasal Düzenlemeler

   Belediyeler tarafından uygulanması gereken projelerin yanı sıra, hem sokakta yaşayan can dostlarımızın hem de toplum sağlık ve refahının korunması ve geliştirilmesi amacıyla, konuya dair yapılacak yasal düzenlemeler de sürece önemli katkılar sağlayacaktır. İspanya’da geçen yıl Eylül ayında yürürlüğe giren ve hayvanların sokağa bırakılmasından, kötü muamele edilmesine kadar çeşitli olumsuzluklara karşı, önemli yaptırımlar getiren Hayvan Refahı Yasası önemli örneklerden biridir.

Son olarak Mahatma Gandhi’nin sözlerini hatırlatarak bitirmek istiyorum.

“Bir milletin büyüklüğü ve ahlâki gelişimi, hayvanlara olan davranış biçimi ile değerlendirilir”

Güzel günlerde görüşmek dileğiyle…